Herkese merhaba!
Bu bloğu açmamızın sebebini
anlatmadan önce sizlere bloğun esas sahibi olan arkadaşım Eren'i
ve onun hayvanlarını anlatacağım.
Eren, 28 yaşında, İzmir'de,
Bornova'da yaşıyor, bir mimarlık şirketinde üç boyutlu çizimler
yapıyor. Evini iki köpek ve on dört kediyle paylaşıyor. Sanırım
kendisi de işlerin bu kadar büyüyeceğini ve baktığı kedilere
bu kadar bağlanacağını tahmin etmemişti. Eren'le beş altı yıl
kadar önce tanıştığımızda sadece bir köpeği ve bir kedisi
vardı. Yıllar geçtikçe, karşılaştığı ve bakıma muhtaç her
hayvanı evinde misafir edip iyileştirdikten sonra tekrar dışarı
bırakmaya içi elvermediği için ev halkı gitgide çoğaldı.
Tekrar sokağa salınacağı düşünüldüğünden
kısırlaştırılmayan, kısırlaştırılmadığı için hamile
kalan kediler yavruladı, bacağı kırık yavru kediler sokaklardan
alındı derken, Eren şu an bahçeye açılan bir balkonu ve doğal
olarak bahçeyi de, tamamen kedilere bırakmış ve evinin kapılarını
da kedilerle köpeklere tam anlamıyla açmış durumda.
Yıllardır Eren'le arkadaşız ve ona
zaman zaman “Hayvan işini abarttın!” diye takılırız. Bir
gün, sevgilimle kahvaltı yaparken Eren'in hayvanlarından,
özellikle de evine en son aldığı bembeyaz yavru kediden söz
ediyorduk. “Keşke Eren o kediyi bize verse, hem yükü bir kedi
azalır...” diyorduk ki sevgilim “Kedi ama o evde çok mutlu,
bahçeye çıkıyor, balkonda takılıyor, eve giriyor, çıkıyor,
iyi besleniyor, oynayacak arkadaşları var, apartmanda ruhu
sıkılır...” dedi. Ve sonra aklına bu bloğun temellerini atan
fikir geldi: Kedi, Eren'in evinde çok mutluydu ve Eren'in üzerinden
yükü azaltmak istiyorduk. Keşke düzenli ve iyi bir gelirimiz
olsaydı da Eren'e yardım etseydik diye düşünürken, Onur'un
aklına gelen fikri geliştirdik ve bu blog ortaya çıktı.
Bloğun giriş yazısını yazmamı
Eren rica etti, ben de size Eren'in hayvan sevgisini birkaç örnekle
anlatayım. Eren'in en büyük hayali bir hayvan çiftliği ya da bir
hayvan barınağı kurmak. Sahipsiz hayvanları, kendi kendilerine
bakamayacak hayvanları güvende olacakları ve ihtiyaçlarının
karşılanacağı bir ortamda tutabilmek için “Zengin olursam...”
başlıklı hayallerinde ilk sırayı bu çekiyor. Her ay,
veterinerlere, baktığı hayvanlar için etek dolusu paralar
dökerken bundan hemen hemen hiç de yakınmıyor. Cesaret edebilse,
şimdiki işini bırakıp bir hayvanat bahçesinde çalışmayı bile
düşünebildiğinden eminim, birkaç kez bunu dillendirdi de fakat
hayvanat bahçelerinde sıcaktan mahvolmuş ve özgürlükleri
kısıtlanmış hayvanlara aynı zamanda üzülüyor da.
Bildiğim bir şey var ki, Eren kadar
hayvanlara düşkün pek çok insan gördüm ama Eren kadar hayvanlar
için elini cebine atan ve evini hayvanlara açan birini daha
görmedim.
Yükünü azaltmak için Eren'in sadece
bu proje için açacağı ve başka hiçbir şey için
kullanılmayacak hesabına bağışta bulunursanız, evindeki ve
çevresindeki hayvanlar için mama alınacak. Eğer bağışlar
umduğumuz cüzi miktarları aşarsa Eren ileride
açmak üzere hayal kurduğu barınak projesini daha ciddi bir
şekilde düşünecek ve bu bağışları bu projede kullanacak. Bağışlarınızın
mama ve veteriner masrafı dışında kullanılmayacağından emin
olabilmeniz için her bağıştan sonra alınan mamaların
fotoğraflarını eklemeyi düşünüyoruz. Bu bağış fikri,
Eren'in şimdiye dek aklına bile gelmemişti fakat fikrimizi ona
açıp internetten bu şekilde yararlanmayı düşünüp
düşünmediğini sorduğumuzda olumlu yaklaştı, ilk yazıyı da
benim yazmamı rica etti, ben de üzerime düşeni yaptım. Eğer
ilgilenen hayvanseverler olursa erenminareci@gmail.com'dan
kendisi ile iletişime geçebilirler ve yanda görülebilecek banka hesabına bağışta bulunabilirler. Haftaya Eren, bağış toplamak için hukuki gereklilikleri de hallettikten sonra bağış hesabını paylaşacağız. :)
Görüşmek üzere.
o beyaz kediyi ben verdim ve zar zor yalvar yakar neden adım geçmiyor :()
YanıtlaSilAhahaha yorumlarda geçmiş oldu böylece :p O beyaz kedi de ne paylaşılamadı ha.
SilElden mama versek o da sayılır mı?
YanıtlaSilEn güzeli olur aslına bakarsan :))
Sil